Augustus Tapınağı
Monumentum Ancyranum ve arkeolojik içeriği :
Ankara'daki Augustus - Roma Tapınağı
Ancyra projesi esas olarak, antik dünya araştırmacılarının Sezar Ottaviano Augustus'un Ancyra'da (bugünkü Ankara) yaptırmış olduğu tapınağın duvarlarına iki lisanda yazılı olan metni belirtmek için kullandıkları Monumentum Ancyranum tanımlaması üzerine odaklanmıştır.
Galazia'nın (Orta Anadolu) M.Ö. 25'te Sezar Augustus tarafından yeni Roma vilayetinin yönetim merkezi olan Ancyra'ya eklenmesinden sonra Roma Tanrısı ve Krallığı onuruna feth edilen şehrin ilahi sembolü olarak muhteşem bir mermer yapı ithaf edilmiştir. Augustus'un ölümünden sonra tapınağın üzerine kırmızı harflerle Augustus'un politik başarılarının anısı hem latince hem de yunanca olmak üzere Res Gestae Divi Augusti kazınmıştır. Epigrafik kalıntı, Augustus'un bizzat yazdığı ve Roma'daki anıt mezarının girişine konulmasını istediği bronzdan iki kolon üzerinde bulunan orijinal eserin bir kopisidir. Roma'daki orijinal asırlar evvel kaybolmuştur. Oysa kader, Augustus Tapınağı duvarlarına kazınan doğu vilayetindeki bu kopinin, Uluborlu ve Yalvaç'daki Apollonia ve Antiochia di Pisidia antik şehirlerinde bulunan bir kaç epigrafik yazıt kalıntısıyla birlikte hayatta kalarak günümüze kadar ulaşmasını sağlamıştır. Şu anda Ankara'daki Augustus Tapınağından yalnızca pronao ve üzerinde 1834'deki bir yıkımdan kaynaklanmış derin bir yarık bulunan cella' nın yan duvarları kalmıştır. .
Pronao'nun iç kısmında, solda, dışardan giren için sağ tarafta, simetrik olarak altı kolon üzerine ( her iki tarafta üçer) yerleştirilmiş Augustus'nun latince metni mevcuttur. Res Gestae Divi Augusti'nin yunanca metni ise dış kısımda cella'nın hasar görmeyen yan duvarı üzerindedir.
Tapınağın bugün bile muhteşemliğinden bir şey kaybetmemiş olan kalıntılarının yanında 12 metre yüksekliğinde ve 32,50 genişliğinde, 15. yüzyılda Hacı Bayram'a adanmış ve daha sonra bazı değişikliklere uğramış zarif bir minare ve camisi bulunmaktadır. Bugün, islam camiasının halen aktif bir ibadet merkezi belki de başkentin en önemli dini merkezlerinden biri konumundadır.
Seneler evvel yapılmış metal bir iskele Augustus'un eserini hapsederek mimari yapısını tehdit etmekte ve tapınağın dünyaca meşhur yazıtlarının görülmesini engellemektedir.
Bugünkü kaldırım yüksekliğinin daha aşağısında kalan ve orijinal avluyu çevreleyen sütunlardan görülebilir çok az bir kısım kalmıştır. Modern şehirleşme girişimleri, söz konusu alanı oldukça değiştirmiştir. Caminin ve tapınağın bir kısmının çevresi geniş bir taş alanla kaplıdır. Ayrıca, roman eserin yan duvarlarına paralel giden yoldan oldukça yoğun bir trafik akmaktadır.
Bugün bile hala bu derece şanlı ve kudretli olan söz konusu kalıntılar, üzerlerinde bulunan emsalsiz Augustus yazıtı söz konusu olmasa belki de kurtarma çalışmaları bu kadar acil ve dramatik olmayacaktır. Ancak, Res Gestae Divi Augusti' yi anlatan bu duvarlar politik güç değişiminin eşi benzersiz bir tarihi örneğini oluşturmakta ve yeni bir bin yıla geçişin şahitleri olmaktadırlar. Bu nedenle hava kirliliğinin dönüşü olmayan zararlarına, yaşanmış olan sismik hareketlere, hava şartlarının doğurmuş oldugu tahriplere, insanoğlunun ve zamanın acımasızlığına karşı korunmalıdırlar.